30 Kasım 2011 Çarşamba

Cambridge simultane tercüme eğitimi

Cambridge simultane tercüman kursları her yaz açılan başarılı programlardır. Türkiye'den tanınmış isimlerin, hiç kimseciklere çaktırmadan iki üç haftalığına gidip geldikleri bilinmektedir.

En az iki Avrupa dilini aktif kullanmayı gerektiren bu eğitim deneyenlerin övgüyle bahsetttiği bir programdır. Hiç bilmeyenler için ilaç değildir. Ama üniversite eğitimini konferans çevirmenliği üzerine yapan ve İngilizce, Almanca, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Rusça ve İtalyanca dillerinden en az ikisini yeterli düzeyde bilen her meslektaşımız veya meslektaş adayı katılabilir.

2012 eğitimleri 19 Ağustos - 31 Ağustos arasındaymış.

Unutmayalım, bu kurs bir konferans çevirisi diploma programı değil. Mütercim tercümanlık eğitimi almış veya almamış olsa da mesleği icra eden ve kendini geliştirmek isteyen profesyonelleri kabul ediyor. Eğitimin süresi kısa ve pratik ağırlıklı. Ek bütçesi olan için kesinlikle faydalıdır deriz...

Ticari bir bağımız yok. İlgilenenler için linkini veriyoruz...

Cambridge Conference Interpretation Course http://www.cciconline.net/homepage.htm

26 Kasım 2011 Cumartesi

Neden iki tercümanla simultane tercüme yapılır?

Kabinde iki simultane tercüman sadece sırayla değil, birlikte çalışır, yardımlaşırlar.

Simultane tercüme sırasında konuşmacıların söyledikleri rakamları ve tarihleri, o an dinlenmekte olan tercüman, meslektaşının işini kolaylaştırmak adına, onun da rahat görebileceği bir şekilde not alır.

Bu hem adettir hem nezakettir; kabin adabının gereğidir.

Aktif tercümeyi yapan tercüman, en güzel ifadelerle simultane çeviri yapmaya odaklanırken, meslektaşının kendisi için yazdığı rakamları kağıttan okur, böylece dikkati dağılmaz ve asıl işi olan güzel ve akıcı çeviri üretmeye daha çok odaklanabilir.

Tahmin edeceğiniz üzere çok az sunum önceden simultane çevirmenlere iletilir. Her rakam ve tarih çevirmenin önünde yazıyor olsa işi biraz daha kolaylaşır, tabi.

Ama sunumun kopyası iletilse bile, konuşma sırasında farklı rakamlar, tarihler, isimlerden bahsedilmesi son derece doğaldır.

Siz ne dersiniz sevgili okuyucu, simultane tercüme sırasında not almak ve not vermek sizce gerekli midir, yapılabilir mi, yapılmalı mıdır?

Yoksa bunlar sadece yaşlı ve yorgun tercümanların lafları olup, genç ve cıva gibi çevirmenlerin hiç ihtiyaç duymayacağı şeyler midir?


25 Kasım 2011 Cuma

Yurtdışında çevirmenlik için ekstra ücret istenir mi?

Yurtdışında çevirmenlik yapmak için ekstra ücret istenir, doğrudur. Hem günlük birim ücret bir çıt yukarı çıkar, hem de yolda geçen günler için de normal iş gününün yarısı kadar ilave ücret alınır.

Neden peki? İşi yapan aynı kişi olduğuna göre, müşteri de aynı müşteri olduğuna göre, Ankara'da 1000 TL olan simultane tercüman ücreti Lizbon'da neden 1200 TL'ye, yolda geçen zaman da eklenince 1800 TL'ye çıkar?

Bunun en temel sebebi yurtdışında konferans çevirmeninin temel harcamalarının artmasıdır; taksi, kuru temizleme, telefon, internet, yemek gibi masraflar Türkiye'den yüksektir.

Diğer neden çalışma saatleridir. Genellikle yurtdışı işlerde, Türkiye'de olduğundan daha uzun saatler çalışılır. Heyetle Brüksel'e gidiyorsanız, yeri gelir pasaport kontrolden geçerken veya otele girerken bile yardımcı olmak adına çeviri yapmanız gerekir.

Diğer bir neden ise çevirmenin ardında bıraktıklarıdır. Kedisi, çiçeği, köpeği olan çevirmenler, veya çocuğu olan meslektaşlar mutlaka bakıcı tutmak zorundadır. Her yolculuk için de komşudan, akrabalardan anne-babadan destek istemek olmaz.  

Yurtdışı işlerde yüksek ücret talep etmenin bir nedeni de konuların ilaç konferansı, finans toplantısı, yatırımcı görüşmesi gibi zor ve uzmanlık isteyen konular olmasıdır. Bu tür konularda simultane tercüme için alanında uzman olmak şarttır.

Evet, yurtdışında simultane çeviri gerekiyorsa, bir çıt dahi olsa ilave ücreti göze almak gerekir.

22 Kasım 2011 Salı

Simultane tercümanlar neden çabuk yorulur?

Simultane tercümanlar 20 dakikada bir değişirler. Çok zorlanırlarsa 15, hatta 10 dakikada bir kabindaşlarına bayrağı teslim ederler. Neden yani, kongre sektöründeki herkes geceli gündüzlü çalışıyor yorulmuyor da, simultane çeviri yaparken insanı yoran bu ekstra efor nedir? Yoksa tercümanlar kendilerini ağırdan mı satmaktadır?

Tercüman kendini ağırdan satıyor olabilir, ağırdan satmak ayrı bir konu, mesleğin beyin fokurdatacak kadar yorucu olması ayrı bir konu. Hani bir çaydanlığa su koyar da kaynatırsınız ya, uzun süre simultane çeviri yapan çevirmen beyninin içini aynen öyle hisseder. İçten içe fokurdatan, yer yer kavuran, sıcak, bıçak gibi bir histir.

Herşeyden önce simultane çeviri özel bir yetenektir. Karşınızda Almanca veya İngilizce biri konuşur, siz onu Türkçe'ye çevirirsiniz. Bir dilde dinler, başka bir dilde konuşursunuz. Üstelik karşınıza bir ekran koyar, slyat yansıtırlar. Onun üzerinde kah kaynak dilde, kah hedef dilde metinler ve görseller vardır.

Mantıksal olarak, beyin sürekli iki dilde işlediği için, herkes bir saatte dinlemekten yorulursa, simultane tercüman yarım saatte yorulur. Yine mantıksal olarak herkes yarım saat dikkatle dinleyebiliyorsa, simultane çevirmen hem dinleyip hem konuştuğu için daha çok yorulur. Ve en önemlisi, hem iki dilde, hem dinler, hem konuşur bir de unutmayalım ki çevirir bu insan. Ve ne kadar çevirir biliyor musunuz. Yazılı çeviri yapan bir çevirmen bir günde, yani 6-7 saatte kaç sayfa çeviriyorsa, sözlü tercüman bunu bir saatte çevirir. Yanlış duymadınız. Aynı metni yazıp, çeviriye gönderseniz, bir saatlik akıcı konuşmanın yazılı çevirisi bir günlük mesai ister.

Tıp kongresinde simultane tercüme için doktor olmak şart mıdır?

Tıp kongresinde simultane tercüme yapmak için doktor olmak şart değildir.
Olsa iyi mi olur, gayet tabi. Ama şart değildir.
Her konu için o konudan simultane tercüman seçilecek olsaydı, mütercim tercümanlık bölümlerini kapatmak gerekirdi.

Memleketimizde doktor tercüman var mıdır? Bir elin parmağını geçmez. Siz şirketinizde bu doktor tercümanlara tıp dışında çeviri işi verir misiniz, yani başka konudaki çevirilerine de güvenir misiniz?

Güven ayrı bir konu, işi ehline vermek ayrı bir konu. Biz çeviriyi en iyi kim yapabileceğini düşünüyorsak ona veririz; düşünmenin ötesinde, kendi şirketimizde ve başka şirketlerin işlerinde bu düşünce onlarca defa ispatlanmış, kanaat kanıta, potansiyel istikrarlı performansa dönüşmüşse meslektaşımıza seve seve daha çok iş veririz.

Bizim için önemli olan, üniversitedeki formel eğitime ek olarak, simultane çevirmen meslektaşımızın çeviri mesleğinde kat ettiği kilometredir. En az 50 gün tıp, toplamda en az 150 gün simultane çeviri yapmamış bir meslektaşımızı, tek başına bir tıp kongresine göndermek büyük risktir. Almaktan kaçınırız.

Yeni mezunları nasıl işe ısındırıyoruz peki? Onu da başka bir blog yazımızda tartışalım dilerseniz...

Her zamanki gibi sorularınızı, yorumlarınızı ve paylaşımlarınızı bekliyoruz.

21 Kasım 2011 Pazartesi

Tercüman bayan olsun

Tercüman bayan olsun demek ayrımcılığa girer mi diye düşünüyoruz.
Bu tür talepler geliyor.
Bir kere, şu iş erkek tercümana göre, bu iş bayan tercümana göre diye bir ayrımı kabul etmek doğru olmaz. Bu ayrımcılığa girer.
Moda defilesinde sahnede olacak, tercüman erkek olmasa daha iyi olur diye düşündük.
Bu görüşe katılmıyoruz. Dünyanın en ünlü iç çamaşırı defilelerinde bile sahnede erkekler olur. Sahnede olduğu gibi seyircilerin büyük çoğunluğu da erkektir.
Kategorik olarak erkek tercümanlar bu işe, kadınlar şu işe denmemeli.
Siz ne dersiniz? Farklı görüşler var mı?


20 Kasım 2011 Pazar

Erken rezervasyon

Simultane tercümanınızdan verim almak istiyorsanız erken rezervasyon yaptırın.

Sık düşülen yanlışlardan biri simultane tercüman rezervasyonunu son dakikaya bırakmaktır. Sürekli çalıştığınız kişi veya ajans olabilir. Sizi, işinizi, terimlerinizi çok iyi biliyor olabilirler. Peki ya o gün hepsi doluysa. Veya bir önceki hafta tamamen tıp kongresiyle geçmişse ve siz bir günlüğüne bankacılık çevirisi istiyorsanız. Çevirmen için beyninin tüm fakültelerini switch-on/off yapmak hiç kolay değildir.

Sevdiğiniz tercüman belki yurtdışında bir görevdedir. Veya sizin işinizden sonra seyahate çıkması gerekiyordur.

Tercümanınızı seviyorsanız, onun zamanını da sevin ve saygı duyun.

Hem hazırlanması, hem diğer işlerini de size gösterdiği özenle planlayabilmesi için.

Çok şey mi istiyoruz?

infoport sistem nedir?

infoport sistem, taşınabilir bir simultane çeviri ünitesidir. Bir el çantasına sığacak kadar küçük modelleri vardır.

infoport sistem, yurtdışı gezilerde çok pratiktir. Simultane tercüman her gidilen toplantıda veya şehirde infoport yardımıyla simultane çeviri görevini çok daha hızlı ve konforlu bir şekilde gerçekleştirir.
Hızlıdır, çünkü infoport olmazsa çeviri mecburen ardıl yapılır. Ardıl çeviri toplantı süresini ikiye katlar, çünkü önce konuşmacı konuşur, biraz nefeslenir, ardından tercüman çeviriyi yapar. Bu git - gel, dur - kalk modeli süreyi uzatır.
Konforludur, çünkü infoport yoksa çevirmen çoğunlukla bir dili ardıl yaparken, diğer dilde müşterisinin kulağına fısıldayarak, alçak bir ses tonuyla simultane yapar. Bu model 10-15 dakikalık ayaküstü sohbet için doğal ve pratik bir çözümdür ama gün boyu devam edemez. Fısıltı çevirisi hem yapan için, hem dinleyen için yorucudur, üstelik toplantı odasındaki diğer katılımcılar için rahatsız edici olabilir.

infoport ile simultane çeviri fabrika gezilerinde, müze gezilerinde, saha ziyaretlerinde çok pratiktir.

Bazı tercümanlar, yeni nesil infoport sisteme "whispermatic" diyorlar. Eğilip bükülerek, saatlerce fısıldamaktansa medenice oturup, kimseyi rahatsız etmeden, elinde not defteri kalemiyle, üstelik dolby stereo kalitesinde çeviri yapmayı kim istemez.

Günlük kiralama ücretleri modeline ve kullanıcı sayısına göre 300 dolarla 500 dolar arasında değişen bir aralıktadır.

19 Kasım 2011 Cumartesi

Simultane teknik ekipman

Simultane tercüme için ISO standardı teknik ekipmanlar gerekir. Belki de ekipmandan önce, ses nedir onu anlamak gerekir. Ses (sound) ile konuşma sesi (voice) arasındaki fark, simultane ekipmanı özel kılan temel nedendir.

Kabin: Yaklaşık olarak 2 x 2 x 2 ebatlarındadır. Daha darı, daha uzunu veya daha yükseği mevcuttur. Simultane tercümanlar dikkatleri dağılmadan çeviri yapmak için kabine ihtiyaç duyarlar.

Tercüman ünitesi: Tercümanların önünde birden fazla ses kanalında yayın yapmayı sağlayan bir ünite olur. Simultane çeviri sırasında bu üniteden gelen sesi dinler, farklı bir ses kanalından salondaki dinleyicilere çevirirler.

Tercüman ücretleri

Simultane tercüman ücreti Türkiye'de son 10 yıldır aşağı yukarı aynıdır; 400 euro ile 500 euro arasında bir maliyeti vardır.

Türk lirası bazında düşünürsek 800 TL ile 1300 TL arasında değişen rakamlar telaffuz edilir.

İngilizce - Türkçe kısa bir işiniz varsa bir miktar pazarlık şansınız olabilir, çünkü rekabet çoktur, %5 - 10 daha hesaplı bir çözüm bulabilirsiniz.

Arapça, Rusça gibi dillerde rakamlar 1000 - 1200 bandına kolaylıkla çıkar.

Nasıl tercüman olurum

Simültane tercüman olmak için 4 yıllık üniversite eğitimi gerekir. Ankara, İstanbul, İzmir üniversiteleri başta olmak üzere onlarca üniversite eğitimi verilmektedir.

Üniversitede farklı bir bölüm, örneğin Tıp okuyup daha sonra iki yıllık yüksek lisans programını tamamlayarak da simultane tercüman olmak mümkündür.

Ayrıca kurs veya özel eğitim imkanı Türkiye'de yoktur. Yurtdışında bazı üniversiteler zaman zaman açmaktadır. Ama onların da Türkçe eğitimi yoktur. Dolayısıyla, ya bölüm okumanız gerekir, ya yüksek lisansını kazanmanız.

Bu eğitimi veren belli başlı üniversiteler son yıllarda mesleğe kazandırdıkları nitelikli tercümanların saysına göre sırayla; İstanbul Üniversitesi, Hacattepe Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesidir.

Peki bölüm bitirmek yeter mi, tabii ki hayır. Başka neler gerekir, nasıl ders çalışılır, nasıl egzersiz yapılır birlikte değerlendirmek üzere diyoruz.

Simultane tercüman seçmenin kriterleri

Simultane tercüman seçerken mutlaka dikkat etmeniz gereken önemli kriterler vardır. Bu kriterlere dikkat ederek doğru tercümanı kolayca seçebilirsiniz:

1. İlgili deneyim: Bir simultane tercümanın deneyimli sayılabilmesi için, ilgili alanda en az 50 gün, toplam kariyerinde en az 150 gün iş yapmış olmalıdır. Çok özel konularda 50 günü tamamlamak zor olacağından bağlantılı konularda 100 gün aranır. Örneğin; kalp kapakçığı seminerine 50 defa kimse katılmamıştır. Ama her tıp kongresi yapan tercüman, en az 50 gün tıp deneyimine sahiptir.

2. Aktif dil kombinasyonu: Tercümanlar dile yatkın oldukları için birden fazla dili biliyor olsalar da her dilde aktif tercüme yapamazlar. Önemli olan çeviri yapabilecek düzeyde en az iki dile hakim olmaktır. Örneğin, Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Almanca bilen bir tercüman, İngilizce Türkçe çok rahat çeviri yaparken, Almanca'dan Fransızca'ya zorlanabilir.

3. Çeviri yönü: Her tercüman, her konuda, bildiği iki dilin her ikisine aynı rahatlıkta çeviri yapamayabilir. Bu biraz deneyimle, biraz da yurtdışında yaşamış olmakla da bağlantılıdır. Örneğin, İngilizceyi Türkiye'de öğrenmiş, yurtdışında yaşamamış veya çok az bulunmuş tercümanlar, özellikle deneyimleri az oldukları konuda İngilizce'ye doğru çeviride zorlanabilir.

Şimdilik bunları yazabildik. Devamını sonra birlikte değerlendirmek üzere diyoruz...

18 Kasım 2011 Cuma

simultane tercümanlar neden bu kadar kaprisli?

Simultane tercümanlar aksi ve kaprisli mi gerçekten? Merak ediyorum böyle düşünen var mı, daha doğrusu tercümanın tavır ve tutumundan şikayetçi olanı gördüm ama acaba bu kalıcı ve geri dönülmez bir kanaat midir?

Eğer öyleyse durumu düzeltmek üzerimizde bir borç.
Aklıma hemen eski bir anı geldi. Telefonda kibar bir bey, kırıcı olmak istemiyor, belli, ama kırılmış ve serzenişte bulunuyor. Nedir sizi rahatsız eden dedim. Müşterilerimize karşı mahcup olduk dedi. Neden dedim. Tercüman kabinin camına vurup durdu dedi. Ne oldu da vurdu dedim. Ses sisteminde bir sorun olmuş, tercümana ses gitmemiş. O da yardım çağırmak için kabinin camına vurmuş. Sizden bir teknik görevli veya salon görevlisi yok muydu dedim. O sırada başka bir yerdelermiş. Peki tam olarak ne zaman oldu bu? Toplantının başladığı anda. Peki toplantı neredeydi? falanca otelin büyük balo salonunda.